Gimgim’da temel hizmetler dahi esirgendi

DEM Parti Gimgim (Varto) Belediyesi Eşbaşkanı Adayı Gülbahar Kaya, “Yıllardır bir belediyenin çok rahatlıkla yapabileceği en temel hizmetler dahi insanlarımızdan esirgendi” dedi.

YEREL SEÇİMLER

Ana dilde belediyecilik hizmetleri, sosyal ve kültürel faaliyetlerin arttırılması; su ve doğalgaz ihtiyacının giderilmesi; kapatılan tüm kurumların açılması; üretim ve istihdama yönelik kooperatifleşme gibi beklentilere dikkat çeken DEM Parti Gimgim Belediyesi Eşbaşkanı Adayı Gülbahar Kaya, “Halkımızla el ele vererek belediyelerimizi güçlendireceğiz. İnsanlarımızın hak ettiği yaşamı hep beraber öreceğiz” diye konuştu. 

DEM Parti Gimgim (Varto) Belediyesi Eşbaşkanı Adayı Gülbahar Kaya, 1978’de Segran (Diktepe) köyünde doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimlerini Gimgim'da tamamladıktan sonra 2009’da Balıkesir Üniversitesi El Sanatları Bölümü'ne kaydoldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra memleketi Gimgim'a döndü ve iki dönem Halk Eğitim Merkezi’nde çocuklara resim dersi verdi. 2012’den itibaren Barış ve Demokrasi Partisi’nde (BDP) parti yöneticiliği ve eşbaşkanlık görevlerinde yer aldı, 2016’da Gimgim Belediyesi’ne bağlı Savuşka Kadın Merkezi’nde ve sonrasında Mordem Kültür Merkezi'nde kayyum atanana kadar kadın ve sanat çalışmaları yürüttü. 2017’de tutuklandı ve  ve dört yıl cezaevinde kalan Gülbahar Kaya, tahliye olduğu 2021’den beri TJA çalışmalarına devam ediyor. Gülbahar Kaya, ANF'nin sorularını yanıtladı.

Gimgim, 18 Aralık 2019’dan beri kayyum tarafından yönetiliyor. Nasıl bir belediyeyi devralacağınızı düşünüyorsunuz?

İki dönemdir kayyum atanıyor ve iki dönemde de belediyenin tüm maddi kaynakları kurutuldu. İmkanlar yandaşlara peşkeş çekildi. Halka asgari düzeyde, en temel belediyecilik hizmetleri dahi verilmedi. Doğru düzgün çöp bile toplanmıyor. Kurumlarımız kapatıldı, birçok insan sudan sebeplerle işten çıkartıldı, arkadaşlarımızın başlattığı projeler durduruldu. İnsanımızın yararına olacak tek bir şey yapılmadı. Mülkiyeti belediyeye ait birçok arazi ve yer var. Çocuklar için doğru düzgün bir oyun alanı yok Varto'da. Halk, oyun alanları, parklar yapılmasını talep ettiğinde "Yerimiz yok" cevabı veriliyor. Belediyenin bir park yapmak için nasıl yeri olamaz? Yine çok ciddi bir borç batağı olduğunu da tahmin ediyoruz. Göreve geldiğimiz tarihlerde ihale tarihi bitmiş; birçok aracın borcu ödenmemiş olacak. Tablonun tamamı, yönetimi devraldığımızda ve gerekli incelemeleri yaptığımızda ortaya çıkacak.

Kayyum Gimgim’da neyi hedefledi?

Kayyumların bir yerdeki ilk icraatlarına bakarak orada neyi hedeflediklerini anlayabilirsiniz. Kurdistan genelinde olduğu gibi Varto özelinde de en çok hedeflenen kadın kazanımlarıydı. Biz eşit temsiliyeti savunuyoruz. Aynı zamanda kadın özgünlüğünü esas alıyoruz. Belediyedeki kadın çalışan sayımız da, kadın birimlerimiz de bu doğrultuda belirlenmişti. Kayyumlar, eşbaşkanlık sistemini ve eşit temsiliyeti doğrudan hedef aldı. Belediyeye bağlı Savuşka Kadın Merkezi'miz vardı. Kayyumun ilk kapattığı yer, bir kadın kurumu olarak burası oldu. Burada kadınlara yönelik birçok çalışma yürütülüyordu. Hepsi durduruldu. Kadınların yerel yönetimlerde sesinin gür çıkması, iktidar için büyük bir rahatsızlık konusuydu ve Varto'da da yaşamı kadının sesinden, renginden, duyarlılığından ayrıştırmaya çalıştılar.

Alevi nüfusun yoğun olarak yaşadığı önemli bir kültürel merkez niteliği de taşıyor. Kayyumların bu noktada ne tarz yaklaşımları oldu?

Aleviler açısından önemli bir yer, yoğun bir Alevi nüfusu hem merkezde hem köylerinde yaşıyor. İnançsal özgünlükler dışında Kurmanc ve Zazalar dilsel açıdan da kendi kültürel alanlarına sahip. Yıllardır bizim insanımız Alevi ve Sünni olarak birbirini kültürel olarak gören, gözeten bir noktada yaşamını sürdürüyor. Partinin farklılıklarla birlikte ortak yaşamı savunan anlayışının, birleştirici tutumunun da bunda etkisi var. Yerel yönetimlerde halkımızın inançsal ve kültürel çeşitliliğini, özgün ihtiyaçlarını gözeten bir bir anlayışı savunuyoruz. Kayyumlar, Sünni Türklük çizgisini halka anlayış olarak da, tutum olarak da dayatıyor. Aleviler bu ülkede yıllardır yok sayılıyor. Kayyumlar da bu anlayışın Varto'da devam ettiricisi oldular. Sanki burada Aleviler yaşamıyor gibi bir tavırları, hizmeti bilinçli olarak vermeme tutumları var. İrade gaspına, hizmetsizlik politikalarına bir de bu yok sayan tavrı Varto için eklemek gerekiyor. Ortaya çıkan tablodan insanımız son derece rahatsız ve bir an önce yeniden kendi iradelerini, kültürlerini temsil eden kişilerin yerel yönetimlerde yerlerini almasını istiyor.

Sizce Gimgim’in öncelikli ihtiyaçları nelerdir, belediyeyi kayyumdan devraldığınızda ilk olarak hangi projeleri hayata geçirmeyi tasarlıyorsunuz?

Elbette 5 yıla yakın bir sürede  çok fazla ihtiyaç birikti. Belediyenin bütçesi olmasına ve halkın tüm taleplerine rağmen kayyum herhangi bir belediyecilik faaliyetinde bulunmadı. Varto'ya yıllardır doğalgaz getirilmedi. Yerine kayyum atanan arkadaşlarımız bu noktada çalışmaları başlatmıştı. Doğalgaz gelmesi için 2 bin kişinin talebinin olması gerekiyor denildiğinde, belediye yoksul halkımız adına da bu talepler için gerekli bedeli kendi bütçesinden karşıladı. Yeter ki doğalgaz gelsin, diye. Kayyum geldiğinde doğalgaz getirme çalışmaları tamamen durduruldu. İnsanlarımız dar gelirli ve ilçe genelinde Şırnak kömürü kullanılıyor. Şırnak kömürü ucuz ama kalorisi düşük ve zehirli gaz salınımı diğer kömürlere göre daha fazla. Bu çok ciddi bir hava kirliliği sorunu yaratıyor. Bu durumdan en çok çocuklar ve yaşlılar etkileniyor. Yine yıllardır şebeke borularının değiştirilmemesi yüzünden Varto gibi suyun bol olduğu bir yerde musluklardan paslı su akıyor. Bunların dışında da birçok altyapı sorunu var, kayyumlar bilinçli bir şekilde hiçbirine el atmadı. Öncelikle hedeflerimiz doğalgaz ve su sorununu halletmek.

Tüm belediyelerinizde eşbaşkanlık sistemi uygulaması esas alınıyor, ancak kimi yerler yıllardır resmiyette de kadın belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Gimgim da bu kentlerden biri. Göreve geldiğiniz zaman kadın belediyeciliği açısından neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Varto, kadın mücadelesinin güçlü olduğu kentlerden biri. Elbette bu yerel yönetimlere de yansıyor. Karşılıklı bir etkileşim olduğunu düşünüyorum. Kadın mücadelesi yerel yönetimleri şekillendiriyor, yerel yönetimler de doğru politikalarla kadın mücadelesini güçlendiriyor, kazanımları arttırıyor. Öncelikle belediyenin tüm birimlerinde eşit temsiliyeti sağlayacağız. Kadın çalışan sayımızı mutlaka artıracağız. Belediyelerimiz bünyesinde önceki dönemlerde kurmuş olduğumuz kadın birimlerini yeniden işler hale getireceğiz. Savuşka Kadın Merkezi'nden bahsetmiştim, Mordem Kültür Sanat Merkezi de kayyum tarafından kapatıldı, burada hem gençlik hem kültür sanat faaliyetleri yapılıyordu. Buraları yeniden açmak ve eski işlevine kavuşturmak bizler için gerçekten önemli, büyük bir manevi anlam taşıyor.

Her kentin kendi özelinde ekonomisini oluşturan dinamikler var. Varto için hayvancılık ve süt ürünleri üretimi en önemli gelir kaynakları. Varto'da kadın üretimine dayanan bir süt ürünleri kooperatifini hayata geçirmeyi tasarlıyoruz. Tedarik edilecek üreticiden, ürünü işleyene kadar kadın ağırlıklı bir süt ürünleri kooperatifi hem ilçe ekonomisine katkıda bulunacak hem de kadınların ekonomi ve sosyal hayattaki yerlerini arttıracak. Elbette ileriye dönük birçok projemiz var.

Yerel seçimlere dair Gimgim halkının düşünceleri nedir, seçilecek belediye eşbaşkanlarından beklentilerini nasıl ifade ediyorlar?

Varto'da iki dönemdir kayyumlar yüzünden bir irade gaspı yaşanıyor. İnsanlar kendilerini temsil edecek kişileri seçiyor, ancak tepeden atamalarla kentlerini kayyumlar yönetiyor. Halkımız öncelikli olarak kayyumlardan kurtulacağı günü bekliyor. Yıllardır bir belediyenin çok rahatlıkla yapabileceği en temel hizmetler dahi insanlarımızdan esirgenmiş durumda. Doğalgaz ve su sorunundan bahsettik. Yollarda ve genel anlamda altyapı hizmetlerinde çok büyük eksiklikler var. Varto çok kültürlü bir yer. Bu kültürel çeşitliliğin belediye yönetimine yansımasına yönelik de beklentileri var. Ana dilde belediyecilik hizmetleri, sosyal ve kültürel faaliyetlerin arttırılması taleplerini de bize iletiyorlar. Çalışmalara başladığımız günden beri coşkulu ve heyecanlı bir sahipleniş durumunu gözlemlediğimizi söyleyebilirim. Seçimlere ilerlerken 8 Mart ve Newroz gibi özel tarihler de bu coşkuyu elbette arttırıyor. Bizler umutluyuz, onlar da umutlu. El ele vererek belediyelerimizi güçlendireceğiz. İnsanlarımızın hak ettiği yaşamı hep beraber öreceğiz.